JINHA

HABER MERKEZİ - Gizli askeri belgeleri sızdırarak ABD'nin işlediği insanlık suçlarını ortaya çıkardığı için askeri cezaevinde tutulan Chelsea Manning, bu yıl şiddet ve ayrımcılığa karşı çalışanlara verilen Hrant Dink Ödülü'ne aday gösterildi.

KaosGL'in haberine göre ABD'nın Irak ve Afganistan'da yaptığı insan hakları ihlallerini ortaya çıkaran Chelsea Manning, bu yıl yedinci kez verilecek Uluslararası Hrant Dink Ödülü'ne aday gösterildi.
2010'da yüzlerce gizli askeri belgeleri WikiLeaks'e sızdıran Chelsea Manning, 2013'te 35 hapis cezası verildi. Hayat boyunca trans olduğunu açıklamaktan korkan Chelsea, cezaevine girdikten sonra açıkladı. Cosmopolitan'la hayatı üzerine konuşan Chelsea'ye şu anda hala saçları uzatmaya izin verilmiyor. Chelsea, genç bir yaştan beri trans olduğundan dolayı zorluk çekti. Eril dünyada yaşayan Chelsea, hem kendisi hem yakınlarından hislerini saklamaya çalıştı.

Aile baskısı ve 'erkek' olmak için uğraş

Çocuk yaşta küçük ve hafif yapılı bir erkek çocuğu olduğu için hep homofobik hareketlere ve saldırılara maruz kalan Chelsea, babasının "erkek ol, onlara yumruk at" nasihati aldığı için okulda hep kavgaya karışıyordu. Chelsea, "Bir çok zaman eşcinsel ya da trans olmam imkanı inkar ederek geçirdim. 14. yaşımdan 16. yaşıma kadar 'aşama geçtiğimi'ne neredeyse ikna oldum. Psikolojik olarak kaçıyordum, özellikle akşamlar İnternet ve anonim iletişim labirentinde kaybolarak kaçıyordum. Bu, hayatımı ve kişiliğimi nasıl etkilendiği tam bilmiyorum ama askere kaydetmek kararım başta olmak üzere bütün aldığım kararlarında bir etkisi vardı" dedi. Liseden mezun olduktan sonra, Chelsea bir süre program yazılımcı olarak çalıştı ama iş bulamayınca bir süre de evsiz kaldı ve arabasında yaşamak zorunda kaldı. Sonuçta ayakta kalmak ve üniversite için para toplamak için iki işte çalışan Chelsea, "Programım çok doluydu ve terapistler çok pahalı, dolayısıyla kimliğimi düşünmedim" dedi.

Irak savaşı hayatını değiştirdi

Babası, Chelsea'nın askere kaydetmek istedi. Chelsea de, "demokrasi için bir savaş" olarak Amerikan halkına sunulan Irak savaşına kaydoldu. Irak'a gidince Chelsea'nın hayatı değişti. Chelsea, "O tecrübe, kimin olduğuma emin olmama neden oldu. Her gün birçok insanların öldüğüne dair bir sürü email, bildirici ve rapor alırken, onların hayatları bir çok insan için sadece istatistik olması, gerçekten hayatlarımızın ne kadar kısa ve değerli olduğunu gösterdi bana" diye Irak'ta askerlik dönemi anlattı. Aynı zamanda tanık olduğu işkence ve yaygın olan sivil ölümü, savaşın doğruluğuna olan inancını yerle bir etti. O dönemden sonra "Bugünün işini yarına bırakma" felsefesini benimseyen Chelsea, hem kendi kimliği kabul etti, hem Irak'ta gizli belgelerinde gördüğü işkence ve cezasız sivil katliamı açıklamaya karar verdi. Chelsea'nin askeri belge sızdırdığı için askeri mahkeme tarafından "vatan haini" olarak ilan edilerek 35 yıl hapis cezası alması ve uzun zamandır insan dışı uygulamalarına maruz kalması, insan hakları savunucuları tarafından kınandı.

'Artık umrumda değil'

Şimdi Chelsea, artık insanlar ne diyeceğinindin korkmuyor ve "Dışarıdaki insanların ne düşündükleri açıkçası pek umurumda değil. Sadece kendim olmaya çalışıyorum" diyor. Tutukluluğun dokuz ayında askeri üste tek kişilik hücrede diş fırçası dahil herhangi bir eşyaya sahip olmadan yaşayan Chelsea, şimdi birçok trans kadın gibi erkek cezaevinde kalıyor. Kadın cezaevinde olmak istemesine rağmen erkek cezaevinde kalan ve erkek mahkûmların tacizine maruz kalan Chelsea eğitimine devam ediyor ve aynı durumda olan trans kadınlarla yazışmalar yapıyor. Chelsea'nin annesi Susan ise, "Çocuğum hep idealistti. Herhangi bir sızdırma olayın sebebi de bu. Onun kadın olarak yaşamak isteğiyle ilgili yüzde 100 destekliyorum" diyor

Chelsea Manning, bu yıl şiddet ve ayrımcılığa karşı çalışanlara verilen Hrant Dink Ödülü'ne aday gösterildi.

(cm/fk)