JINHA

HABER MERKEZİ - ABD'nin Baltimore kentinde meydana gelen protestolarda öncülük eden kadınlar, medyada kadınların rolünü görmezden gelmesine tepki gösteriyor.

ABD'nin Maryland eyaletinde bulunan, siyahîlerin yoğunlukta yaşadığı Baltimore kentinde 25 yaşındaki siyahi genç Freddie Gray, bir hafta önce gözaltındayken aldığı ağır yaralarından dolayı yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ırkçılık karşıtı protestolar devam ediyor. Özellikle geçtiğimiz Pazartesi günü Freddie'nin cenazesinden sonra protestoların yayılmasıyla beraber dün, hükümet olağanüstü hali ilan etti ve 5 bin tane milli muhafız askerleri kente sevk etti. Amerikan medyası ise protestocuları "agresif" ve "yağmacı" olarak göstermeye çalışıyor. Medya protestolara başından bu yana öncülük eden kadınları ise görmezden geliyor.

Medyanın ırkçı haberleri


Medyada ırkçılık ise üst boyutta. Geçtiğimiz günlerde "siyah bir erkeğin beyaz bir grup kadından çantası çalması"nı gösteren fotoğraf servis edildi. Medya, fotoğrafın altına ise protestocuların "yağmacı" ve "hırsız" olduğunu yazdı. Ancak fotoğrafta gösterilen kadın sosyal medyaya konuşarak, "Bende onlardanım olay sizin yazdığınız gibi değil" dedi. Fotoğrafları verilen Caitlin Goldblatt medyanın yalanını şöyle deşifre etti: "Aslında ben o fotoğrafın içindeyim. Benimle bir kadın arkadaşımın, sarhoş bir kadını erkeğe saldırmaktan engellemeyi çalıştığımızı gösteriyor. O çanta, erkeğe aitti."

Sadece erkek protestoculara yer veriliyor


Kadın eylemciler ayrımcı cinsiyetçiliğin başka bir tezahürü olan duruma tepki gösteriyor. 2007'den bu yana siyahi halkın hakları için mücadele eden ve ismi vermek istemeyen bir kadın eylemci, özellikle protestoda bulunan Hıristiyan dini liderler erkeklerin önde olması, kadınların arkada "güvenli bir yerde kalması"nı istiyor. Kadın eylemciye göre; protestolarda kadınları ön planda olmasını istemeyen erkekler fotoğraflarda sadece erkek protestoculara yer veriyor.

Tawanda'yı hedef gösterdiler

2013'te ağabeyi Tyrone West'in polis tarafından katledilmesinin ardından polis şiddetine karşı mücadele etmeye başlayan Tawanda Jones ise medyanın yalancı ve cinsiyetçi olduğunu söylüyor. Medyanın hedef gösterdiği Tawanda'nın bir protesto sırasında attığı slogan çarpıtılarak "polisi öldür" olarak verildi. O günden bu yana can güvenliği sorunu yaşayan Tawanda, medyanın siyahi kadınlara karşı ırkçı ve cinsiyetçi yaklaşımı olduğunu belirtiyor.

'Ailece mücadele ediyoruz'

B'more United for Change (Değişim için Birleşmiş Baltimore) grubu üyesi olan Qiara Butler'da Tawanda gibi Tyrone West'in öldürülmesinden sonra aktif olarak polis şiddetine karşı mücadele içine girmiş. Qiara, son günlerdeki protestolarda kadınların öncülüğünün, uzun bir mücadelenin sonucu olduğunu belirtiyor. Qiara, "Ailem çoğunlukla kadın ve biz mücadele ediyoruz. Adalet diye bildiğimiz şey için mücadele ediyoruz. Devletin her yoluna başvurduk, bütün taleplerimiz reddedildi. Umut ediyoruz ki Freddie Gray davasından sonra bir şey geliştirecek ve adalet polis şiddetinden etkileyen herkese gelecek" dedi.


(cm/