Nusaybin'de barikat arkasında yaşayan çocuklar

12:55

JINHA

MÊRDÎN - Nusaybin'in direniş mahallelerinde, kendilerine barikatlardan yeni bir yaşam inşa eden çocuklar, "Çocukları öldürüyorlar biz barikatların arkasında kendimizi güvende hissediyoruz" diyor.

Savaş politikalarına karşı büyük halk direnişinin sergilendiği alanlardan Mardin'in Nusaybin ilçesinde her barikatın arkasında farklı bir yaşam öyküsü saklı. Saldırılara karşı halkın öz savunması aldığı yerlerde, çocuklar da saldırılardan nasibini aldı. Savaş gerçekliğiyle yaşamak zorunda bırakılan, arkadaşlarının ölümüne, yaralanmasına tanıklık eden çocukların gündemi de kendilerini nasıl koruyacakları. Nusaybin'de Zeynelabidin Mahallesi'nde yaşayan çocuklar da kendilerini ve mahallelerini korumak için barikat yapıyor. Bu çocuklardan biri olan Osman şunları söylüyor: "Erdoğan'ın Esadullah timi mi bilmem ama o kendini bilmezler, para karşılığında çocukları öldürüyor. Üç kuruş için onursuz yaşamaya değer mi? Ben ve arkadaşlarım burada kalıp mücadele verme kararı aldık."

Barikatların ardından bir yaşam olduğunu söyleyen Osman, Nusaybinli tüm çocukların saldırılar nedeniyle kurşunları, şarapnel parçalarını tanıdıklarına dikkat çekti. Kendilerine atılanları toplayıp, yargılanmaları için sakladığını söyleyen Osman, " 'Terörist Kürtler' diye paylaşım yapıyorlar. Türk devleti çıksın meydana bu mermiler kimin onlara gösterelim. Bizim isteğimiz özgür olmak kendi mahallemizde" diyor.

'En güvenilir alanları barikatlı mahalleler'

Çocuklardan Firuze ise her sabah ilk iş olarak barikatlarını sağlamlaştırmaya koyulduğunu söylüyor. Nusaybin'de şu ana kadar ilan edilen 6 sokağa çıkma yasağında yaşadıklarını anlatan Firuze, kendisini barikatların olduğu yerlerde güvende hissettiğini belirtiyor. Okula da gitmek istemediğini aktaran Firuze, "Okullarımıza giriyorlar, çantalarımızı tek tek kontrol ediyorlar. Bize düşman gözüyle bakıyorlar" diyor.

Dilan, çocukların katledildiğine dikkat çekerken arkadaşı Nurullah da "Bodrumda katlettiklerinin yarısı çocuk, hala utanmadan koltuklarında oturuyorlar. Artık yakamızdan düşsünler, düşmezlerse eğer yarın biz büyüdüğümüzde iki elimiz yakalarında olacak."

(zd/gc)