Kürtçe yaşayan çocuklara dayatılan yabancı hayat...

09:03

Rojda Oğuz/JINHA

WAN - Dünya genelinde çocukların kendi anadilinde eğitim görememeleri yaşamlarında ciddi anlamda travmalar yaratmakta. Van'ın Özalp ilçesine bağlı bir köyde öğretmenlik yapan Canan Sağyiğit anadilde eğitim göremeyen çocukların yaşadığı sorunlara ilişkin konuşarak, "Okula gitmek istemeyen çocuklara 'Neden okula gitmek istemiyorsun?' diye sorduğumuzda bize, 'Ben Kürtçe konuşuyorum ama öğretmen benimle Türkçe konuşuyor ve ben anlamıyorum' diyor. Bu travma değil de nedir?" diye sordu.

Bir halka bir şeyi kabullendirmenin, onları ikna etmenin, köleleştirmenin yolu, ideolojik egemenlikten geçiyor. Bu bakımdan bir halkı, sınıfı, cinsi ya da herhangi bir topluluğu kontrol edebilmenin, asilime edebilmenin ve kendisine yabancılaştırmanın en önemli aracı, ideolojik hegemonya kurmak. İdeolojik hegemonya kurmak deyince de akla ilk gelense eğitim oluyor. Türkiye'de farklı etnik gruplara mensup çocukların eğitim hayatlarında bir travmanın oluştuğunu söylemek de yanlış olmayacaktır. Van'ın Özalp'a ilçesine bağlı bir köyde öğretmenlik yapan Canan Sağyiğit de kendisinin çocukluğunda ve öğretmenlik yaşantısında yaşadığı travmayı anlattı. Canan, "Kürt çocuklarında bir travma olduğunu düşünüyorum. Çünkü ben de Vanlıyım ve Kürdüm. Türkçe derslerin verildiği, konuşulduğu okullarda eğitim gördüm. Ailemin diğer fertleri de benim gibi 7 yaşına yani okul yaşına kadar Türkçe bilmeyerek okula başladı. Bizim hayatımıza yerleştirilen yeni bir dilin ağırlığını her zaman kendi hayatlarımızda yaşadık" dedi.

'Çocuklar anlamadıkları için cevap veremiyor'

Kendisinin yaşadığı sorunları şimdi kendi öğretmenliğinde gördüğünü ifade eden Canan, çocukların hayatının bu konuda olumsuz etkilendiğini söyledi. Canan bir soru sorulduğunda önce kişinin anlaması gerektiğini ifade ederek, çocukların soruları Türkçe bilmedikleri için çoğu kez cevaplayamadıklarını kaydetti. Türkçe anlayan çocuklarında zihinlerinin Kürtçe çalışmasından kaynaklı soruyu geç algıladığına dikkat çeken Canan, öğretmenlerin çocukların dil sorunu konusunda anlayışlı olması gerektiğini belirtti. Eğitim sisteminde çarpıklardan da söz eden Canan, batıdan gelen öğretmenlerin Türkçe bilmeyen çocuklara yönelik yaklaşımlarının yıpratıcı olduğunu anlatarak, "Dil farklılığından ötürü çocuklar öğretmenlerin sorularına cevap verdiğinde öğretmenler çocuklara 'geri zekâlı' muamelesi yapabiliyor. Ama o çocuklar kendi evlerinde sosyal çocuklar. Aileleri çocuklarının her hangi bir sağlık problemi olmadığını söylüyor. Özellikle sınıf öğretmenleri çocuklar için çok önemli. Çocukların ileri hayatlarındaki etiketlenme, aşağılanma gibi yaklaşımlar onlar ciddi bir travma oluşturuyor. Sınıf öğretmenlerinin burada çok önemli görevli var. İlkokul öğretmenlerinin çocuklar üzerindeki asimile baskıları çocukların eğitim hayatlarını bitirebiliyor" şeklinde konuştu.

'Sorunların temelinde anadil vardır'

Kendi sınıfında bulunan çocukların Türkçe bilmediğini belirten Canan, konu anlatırken çocukların anlattığı birçok şeyi anlamadığını kaydetti. Sıkıntının çocuklarda olmadığında dikkat çeken Canan, temel sorunun çocukların kendi dillerinde eğitim görememelerinden kaynaklandığını söyledi. Çocukların anadillerinde eğitim görmeleri gerektiğine vurgu yapan Canan, "Dil yanında sosyoekonomik olgu da çok önemli. Örneğin bir trafik konusunu anlattığımda ya da herhangi bir levhadan bahsettiğimde çocuk anlattıklarımı görmemiş ki bana cevap versin. Görmemeyi bırakalım duymamışlar bile. Bu yüzden ben her şekilde bu durumların çocukları çok etkilediğini düşünüyorum. Kürtlerin yoğun yaşadığı illerde Kürtçe bilen öğretmenlerin görev alması yaklaşımları daha sıcak tutacaktır" dedi.

'Bu travma değil de nedir?'

Çocukluk yıllarında iki dil ile yaşamak zorunda kaldığı için çok zorlandığını ifade eden KURDİ-DER öğrencilerinden Fate Ediş, okula başladığında Türkçe bilmediğini söyledi. Anadiline çok bağlı olduğunu belirten Fate, çocukluğunda da bu özelliği nedeniyle Türkçe öğrenmemek için direndiğini ifade etti. Kürtçe yaşayan çocukların okula başlamalarıyla birlikte Türkçe bir yaşantı içerisine girmelerinin büyük bir sorun olduğuna değinen Fate, "Okula başlıyorsun ve tek kelime bilmeden o dilde eğitim görüyorsun. Bu büyük bir travmadır. Ben 5. Sınıfa kadar okulda öğretilenleri anlamadım. Bu yüzden eğitim hayatımda derslerim her zaman çok kötü oldu. Bir şeyi anlamadığınızda onu nasıl öğrenebilirsin ki? Hayatım bu şekilde gitti. Yeğenim okulun ilk günü okula gittiğinde öğretmenini anlamadığını gördü. Ertesi gün okula gitmek istemediğini söyledi. Biz ona 'Neden okula gitmek istemiyorsun?' diye sorduğumuzda bize, 'Ben Kürtçe konuşuyorum ama öğretmen benimle Türkçe konuşuyor ve ben anlamıyorum' diyor. Bu travma değil de nedir?" şeklinde konuşarak çocuklar üzerindeki psikolojik travmanın boyutlarına dikkat çekti.

(mc/dk)