Filiz Zeyrek / JINHA

ADANA - İktidarların kendi çıkarları uğruna başlattıkları savaşın mağdurları yine çocuklar oluyor. Topraklarıyla birlikte hayalleri de ellerinden alınan çocuklar, sığındıkları Türkiye'de de yeni bir savaşla karşılaşmanın korkusunu yaşıyor. Adana mahallelerinde yaşayan yüzlerce Suriyeli çocuğun verdiği yaşam savaşı ise objektiflerimize yansıdı.

Ortadoğu'da devam eden iç savaş ve beraberinde getirdiği sorunlar en çok çocukları etkiledi. Geçmişini unutan ve geleceğinden ümidi olmayan Suriyeli çocuklar çadırlarda, konteynırlarda veya yıkık/dökük harabelerde anneleriyle veya yakınlarıyla birlikte yaşam mücadelesi veriyor. En sevdiklerini bu savaşa kurban veren çocuklar, hem bedenen hem de ruhen yaralı. Milyonlarca çocuğun kendi ülkesi içinde yer değiştirdiği ve çevre ülkelere sığındığı tüm dünyaca biliniyor. Fakat yine tüm dünyanın gözü önünde bir nesil yok olup gidiyor. Emperyalist, egemen ülkelerin hayatları üzerinde oynadıkları oyunlarda yüzlerce çocuk can verdi, şanslı diye sayılan yüzlerce çocuk ise komşu ülkelere sığınarak yaşamaya çalışıyor. Avrupa ülkelerine gitme hayalleri kuran yüzlerce çocuk ise denizlerin diplerinde çaresizce can verdi. Kimi denizleri geçebildi, kimi günlerce tel örgünün dikenlerine takılı kaldı. Gidenler gidemeyenler, ölenler, ölmeyenler işte savaşlarda çocuklara sunulan kader dedikleri hayat.

Çukurova ilk tercihleri oluyor

Savaştan kaçanların sığındıkları komşu ülkelerin en başından gelen Türkiye de, toprakları ile beraber hayallerini de kaybeden çocuklar yaşamak için mücadele veriyor. Yaşları daha 5 ile 10 arası değişen savaşın çocukları, omuzlarına binilen büyük bir yükle kardeşlerine ekmek götürebilmek için boylarından büyük ve tehlikeli işler yapıyor. İş imkanın daha çok olduğu Çukurova bölgesi ilk tercihlerinden oluyor. Adana'nın her mahallesinde yüzlerce savaş mağduru Suriyeli mülteci bulunuyor. Tüm dışlamalara rağmen çalışıp evlerine bir parça ekmek götürmek isteyen savaş mağdurları küçük yaştaki çocuklar da çalışmak zorunda kalıyor. Sık sık sokaklarda, caddelerde karşılaştığımız çocuklar yaşamak için ya trafik ışıklarında su satıyor ya sokak köşelerinde dilencilik yapıyor, ya da boylarından büyük arabalarla çöplerden kağıt topluyor.

Türkiye'de yeni savaşla karşılaşma korkusu

Ülkelerinde yapılan savaştan kaçan mağdurlar, sığındıkları Türkiye'de yeni bir savaşla karşılaşmanın korkusunu yaşıyor. 7 Haziran seçimlerinin hemen arkasından Türkiye'de yürütülen savaş konseptinde şüphesiz yine mağdur olan çocuklarlar. Daha savaşın kan, barut kokusunu üzerlerinden atamayan çocuklar, korku dolu gözlerle bize ülkede neler olup bitiğini soruyor. İliklerine kadar savaşın acımasızlığını yaşayan çocuklar yeni bir savaş yaşamayı istemiyor. Çocukların küçük yaşlarına rağmen şahit oldukları ile öğrendikleri çok acı var. Yeni bir savaş ortamı yaşama korsusu ile günlerini geçiren çocuklar büyüklerin kendi çıkarları için kurban olmak istemiyor.

(dk/mg)